Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Nisan 2011 Perşembe

BAĞLANMAK YOK

  İlişkileri her zaman zorlaştıran bağlanmak olmuştur. Kadın veya erkek farketmez herşey yolunda gitmeye başladığında ister istemez bağlanıyorsun. Çünkü mutlusun. Mutluluğun daimi olması bağlanmaktan geçiyor gibi bir düşünceye sahip olduğumuz için süreklilik istiyorsun. Bu yanlış bir düşünce değil, sadece düz mantık. Ama bağlılık girince işe bazı dengeler bozulabiliyor. Kaybetme korkusu giriyor işin içine ve işte tam o sırada saçma sapan şeyler yapmaya başlıyorsun. Buna bağlı olarak karşındakinin gözünde mükemmel gözükme çabası geliyor. Onu mutlu edicem derken sıkmaya başlıyorsun. Seni yanlış tanıdığını düşünmeye başlıyor. Uzaklaşıp bakmak istediğinde ise bu sefer sen triplere giriyorsun. Kendinde hata aramaya başlıyorsun ama asıl hata dışında başka herşeyi hata olarak görüyorsun. Sonra olmayan şeyleri tartışmaya başladığında karşındaki senin bir dengesiz olduğunu düşünüyor ve senden kaçıyor. Bundan sonrası da bildiğimiz aşk acısı çekiliyor.
  Halbuki bağlanmasak; onun veya kendinin istediği zaman gidebileceği durumunu kabullenebilirsek herşey çözülecek. Çünkü doğallığını kaybetmeyeceksin veya ilişki doğallığını kaybetmeyecek. Olurda renkler uyum sağlarsa iki kişi içinde vazgeçilmez olacak. İşte o zaman herşey yoluna girecek. Herşeyi akışına bırak. Ne demişler su yolunu bulur..

26 Nisan 2011 Salı

BAŞLANGIÇLAR

"Başlangıç yalnızca bir eylem türü değil, aynı zamanda bir ruh hali, bir çalışma şekli, bir tavır, bir bilinçtir." Edward W. Said.
  Neden yeni başlangıç yapmak ister ki insan? Yaşadığı olayların sonucu yüzünden bunu ister. Hatalarından pişman olduğu için yeni bir başlangıca muhtaç olur.
  Ben bir çok kez yeni başlangıçlar yaptım hayatımda. Ama şimdi bakıyorumda demekki yaşadıklarımdan hiçbir ders almamışım. Etrafıma baktığımda hatta hayat hikayelerini okuduğum kişilerde de aynı durum var. Hep yeni bir başlangıç yapmışlar. Yaşadıklarımızdan ders almayı bilmiyoruz. Kendime yasakladım yeni başlangıçları. Bir başlangıç yapmama gerek yok. Çünkü ben ilk başlangıcımı 1986 yılının 18 Mart'ında yaptım. Benim ve herkesin yapması gereken yaşadıklarından dolayı aldıkları dersleri iyi anlaması. "Dinledim,  gördüm ve öğrendim; artık yapmayacağım. Bana sadece bir başlangıç gerek. " demek yok. Dinlediğin, bir kulağına girer diğerinden çıkar. Gördüklerin yanlış olabilir ve öğrendiklerini yarın unutabilirsin. Bu dersin sebep ve sonuçlarını anlaman gerek. Eğer cidden anlarsan neden başına bunların geldiğini işte o zaman bir daha yapmazsın.
  Benim için anlamak demek bilinç demektir. Ve Edward sana şunu söylemek isterim;
  "Yapılan bir sürü başlangıç, bilinçsizliğin örneğidir."   dm//2011-02