Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Mayıs 2012 Perşembe

"Olmayınca Olmuyor"

 

Ne kadar düşünceli olursan ol, Ne kadar ince fikirli olursan ol, Ne kadar vefalı olursan ol, Ne kadar fedakarlık yaparsan yap, Ne söylersen söyle, Ne kadar çok seversen sev "Olmayınca olmuyor". En derine de saplasan o hançeri kalbinin, mükemmelini de denesen ölmek için "Olmayınca olmuyor". Sadece çektiğin acıyla kalıyorsun. Önce O (Allah) isteyecek.. Sen ne istersen iste, zamanın bir yerinde hiçbişeyi istemediğin kadar... Koşullar mükemmeli de oynasa "Olmayınca olmuyor". Önce O (Allah) isteyecek..
                                                                                                                        Alıntıdır. "c.O."

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Benimle Hiç Olur Musun?

"Kalır gibi gidişlerini izledim önce, sonra gider gibi kalışlarını…

Ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi sanki…

Belki de sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım bilmiyorum. Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin?..

Gel “biz” olalım demek kolay… Benimle hiç olur musun?" *Alıntıdır.

20 Mayıs 2012 Pazar

Artık Kime Ait Olduğu Bilinmeyen Bir "AŞK" Tanımı Daha..

İlk zamanlar, ilk buluşma falan... Yemek yeniyor birlikte. Kız biraz yavaş yiyor yemeği, çocuksa daha çabuk bitiriyor. Fark ettiklerinde birbirlerini suçluyorlar önce, "Amma yavaş yiyorsun", "Esas sen çok hızlı yiyorsun" vs şeklinde. Sonra zamanla ilişki ilerliyor, aylar geçiyor belki.. Kız biraz daha hızlı yemeye başlıyor, biraz da çocuk yavaş yemeyi öğreniyor. Bir şekilde orta yolu bularak birbirlerine ayak uydurmayı öğreniyorlar. Yemek yemek daha eğlenceli bir hal almaya başlıyor onlar için...

 Aşk böyle bir şey işte. Sen bir adım atıyorsun, o iki adım atıyor. Tam ortada olmasa da bi noktada buluşuyorsun, adı "AŞK" oluyor.

 Kimi zaman da buluşamıyorsun bi türlü. Sen on adım atıyorsun belki ama karşıdaki bir adım atmaya bile tenezzül etmiyor. İşte o zaman da AŞK BİTİYOR...

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Asla Vazgeçme.. "Never Give Up"


Senden vazgeçmem için bana türlü türlü oyunlar oynadın. Bende kandım bu oyunlara ve senden vazgeçmek için hep belli şeyler olmasını bekledim ve umdum. Ama olmadı. Vazgeçemiyorum senden. Ufukta senle birlikte olmak yok ama yine de senden vazgeçmeyeceğim. Çünkü sen benim huzurum; sen benim mutluluğum; sen benim yüzümdeki tebessümün sebebisin.
Sensiz olamam, yaşayamam dersem yalan olur. Sensiz elbet yaşarım ama eksik yaşarım. Olur da bir gün sensiz yaşamam gereken bir zaman gelirse -ki Allah göstermesin o günü-  giderim senden, uzaklaşırım. Ama şunu bil ki ömrümün son anına kadar benden gitmeyeceksin.

26 Nisan 2012 Perşembe

Benimle Kal

Sırt çevirme..
Aşkına ihtiyacım var..
Çünkü sadece sensin rüyalarımda görmekte olduğum ..
Sırt çevirme ..
Kapıyı kapatma..
Çünkü sadece tek sensin umut ettiğim..
Gel sımsıkı tut beni ..
Işığına ihtiyacım var..
Sadece gel ve götür beni olmayı çok istediğim yere..
Benimle kal..
Bütün dualarım aşk içindir..
Benimle kal..
Devam etmek için bana güç ver..
Benimle kal..
Ve kalpler kesinlikle gitmek için yolu bulacak..
Benimle kal..
Melekler gözden kaybolduğu zaman sığınağım ol..

16 Mart 2012 Cuma

GÜL İLE BÜLBÜL'ÜN HİKAYESİ

Bir küçücük gül ile minicik bülbülün aşkıdır bu. Biri ottur, biri kuştur diye küçümseme gafletine düşmeyesiniz. O minicik bülbül ki; boyuna posuna, bir lokmacık etine bakmadan semada uçuşup dururken öyle bir koku almış ki, bir anda başı dönmüş kolu kanadı kırılmış. Gülün rayihasının meftunu olup acep nerden gelir bu koku diye uzun bir müddet bu güzel kokunun sahibesini aramış. Bulamayınca da yüksek bir yere konup yanık yanık ötmeye başlamış.

Kaşları yayım çehresi ayım,
Benlerim çoktur akranım yoktur,
Bir yüzüm ahım zülfü siyahım,
Bakıp durmalı cana sarmalı hemen almalı.

Gül uzaklardan gelen bu hoş serencamı işitmiş ve o da bu güzeller güzeli sesin sahibine bir anda meftun olmuş. Rayihasından olabildiğince kokuları rüzgarın peşi sıra savurmuş. Bülbül rüzgarın peşi sıra gelen bu kokuyu takip etmiş. Bülbül gülü görmeden kokusuna meftun olmuş gül bülbülü görmeden sesine aşık olmuş. Aşıkla maşuk vuslat hasretiyle yanıp tutuşurken kavuşmaları çok uzun sürmemiş. Derken, vuslat hasrete mani olamamış. Bülbül güle öyle sevdalanmış ki onun her halini görmek istemiş. Yaprağın da benim, dikenin de benim, ezan da benim, cefan da benim olsun demiş. Gül de sevdalısına en güzel kokularını sunabilmek için bir açmış, bir solmuş, bir solmuş, bir açmış. Ona en güzel halini göstermek istemiş. Gül kokusuyla dile gelmiş.

Ah benim efendim servi bülendim
İzzette yekta saadette bihemta
Muhabbette la nazir güzellikte bi kusur
Candan azizim şekerden lezizim
Efendim canım sultanım makbulünüz olmaktır niyazım.

Her aşkın bir cilvesi vardır. Bülbülle gülün aşkının cilvesidir, kavuşup hasretlerinin son bulmamasıdır. Yani vuslatın hep bir başka bahara kalması. Bülbül öttükçe gül açmış, açtıkça kokusu bütün aleme yayılmış, gül utancından gonca haline dönmüş, bülbül gülün bu halini görebilmek için ötmüş, ötmüş, ötmüş. Gelgelim gülün tomurcuktan gonca haline geçtiği sıra bülbül hep bitap düşüp yorgunluktan gaflete, uykuya dalmış. Her uyandığında gül açmış, bülbül feryat edip göremediğine yanmış…
O günden beri her sabah vakti bu ızdıraplı aşk tekerrür edip durmuş. Bülbül sevdiğinin gonca halini görebilmek ümidiyle bir ömür ötmüş. Gül ise sevdiğinin en güzel halini görebilmesi ümidiyle bir ömür boyu açmış açmış, solmuş.

“Ne gül sevmek kolay, ne de gül olmak.”
 Bülbül olmayı seçtiysen bir ömür yanacaksın. Gül olmayı seçtiysen bir ömür solacaksın..


Ben bu hikayeyi çok severim, çünkü zamanında bir yerinde ben de bir bülbülün sesine aşık oldum. Ben gül olmayı seçtim ve bir ömürboyu soldum ve solmaya da devam edeceğim.

11 Mart 2012 Pazar

TEKERRÜR

  Tarih neden tekerrür den ibarettir? Aynı şeyleri neden yaşamak zorundayız ki. Bu tekrarları yaşamak anlama kıtlığımız olduğunu varsaydığından mıdır? Arkadaş seçimlerinde hep aynı hatalar, aşklarda hep aynı sorunlar, girdiğimiz sınavlarda bile hep aynı yerde hata yapıyoruz. Ama neden?..
  Aradan yaklaşık bir saat geçti… Vardığım sonuç: Kesinlikle anlama kıtlığım var. :)

19 Şubat 2012 Pazar

MAL BEYANI

1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare
4-Bir yazlık biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bi palan, iki döken
8-Kastamonu da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapağı
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-Onsekiz saç biti
18-Biri İngilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
21-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
22-Bi ayakkabı çekeceği
23-Üç don lastiği
24-İki büyük taş kütlesi
25-Bir adet ağaç gölgesi
26-Üç kuş kanadı sesi
27-Bi sürü kedi köpek
28-Bi marmara denizi
29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-Çalip çalip kaçılan beş melodili apartman zili
31-Nakit 15 lira
32-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür

16 Şubat 2012 Perşembe

Kaçan Kovalanır

Herkes bilir bu deyimi; Kaçan kovalanır. Peki ya kaçan kaçmaktan vazgeçtiyse kovalayanın kollarında soluklanmak istiyorsa.. Sağa bakarsın kimse yok, sola bakarsın kimse yok hatta yukarı ağacamı çıktı diye bakarsın gene yok. Eee nerde bu kovalayan? Ben biraz önce kaçarken tam da arkamdaydın, gördüm seni. Durmak için önüme bakıp sana seslendiğimde neden kayboldun? Bunu bana kim açıklamak ister?..

29 Ocak 2012 Pazar

Oysa seni bir dine bağlanır gibi değil, kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum.

Kadın sevdiği adama sorar: ' Neden Ağlıyorsun? ' Adam cevap verir: ' Seni sevemediğim için.'
İşte bu yüzden bir kez daha iyi ki varsın diyorum sana.
Senin de beni sevmeni elbette çok isterim. Belki de inanmayacaksın ama, olmasa da olur. Çünkü yıllarca sevgimin öyle çok düşmanı, öyle çok muhafızı vardı ki, ben seninle onları aştım, inan varolman bile yeterli ve seni seviyor olmak bile büyük bir nimet benim için.
Ve şunu bil ki bu sevgime asla çoklarının yaptığı gibi yeteneksizliklerimi, kusurlarımı, yalnızlık korkumu, başarısızlıklarımı yüklemiyorum. Eğer öyle olsaydı, yitirmekten ölesiye korkar, seni kör bir tutkuyla sahiplenirdim.
Oysa seni bir dine bağlanır gibi değil, kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum.
                                                                                                                   Cezmi Ersöz..